Öğrencim Anne, özel bir yoga dersi planlamak için beni aradı. Birkaç ay önce eşinin işi nedeniyle başka bir kente taşındılar ve Anne grafik tasarımcı olarak iş bulmakta zorluk yaşadı. Taşınmaları konusunda kendisini iyi hissetmeye başladığında bu kez evi kendisine yabancıydı, diğer kentteki yakınlarını özledi, iş bulma konusunda kaygılandı, kendisini yorgun hissediyordu ve grip olacağı için de endişeliydi.
Eğer Anne bir iş danışmanına, bir terapiste ve bir doktora başvurmuş olsaydı sorunlarının her biri farklı bir şekilde tedavi edilebilirdi. Ve elbette bu şekilde tüm sorunların üstesinden gelebilirdi.
Ancak yıllardır hayata çakra sisteminin gözlükleri ile baktığım, yoga ve geleneksel Hint tıbbının insanı anlamanın bir yolu olarak gördüğüm için, Anne’nin her durumundaki ortak sorunu görebiliyorum.
Hatta daha da önemlisi, karşılaştığı her durumda onu destekleyeceğinden emin olduğum yoga duruşlarını ve diğer uygulamaları önerebiliyorum.
Anne’in durumu bana ilk çakrada enerji eksikliği gibi geliyor. Hayatında son dönemlerde meydana gelen değişiklikler, klasik olarak ilk çakra yetersizliğine neden oldu. Omurganın tabanında perineum merkezinde yer alan çakra Muladhara Chakra (Kök çakra) adıyla anılır ve bu enerji girdabı, bizim yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılamak, sağlıklı bir yerleşiklik duygusu kazandırmak, bedenimize iyi bakmak, bedeni arındırmak ile görevlidir. Omurganın tabanı, bacaklar, ayaklar ve kalın barsak bu çakra ile ilgili bölümlerdir.
Seyahat, bir yere yerleşmek, korkmak, vücudumuzda meydana gelen büyük değişiklikler, aile, ekonomi ya da iş dünyasına ait olaylar bizi, köklerimizden koparır ve ilk çakra yetersizliğine neden olur. Genellikle zihinleri meşgul ve aktif bir hayalgücüne sahip olan insanlarda bu çakranın yetersiz olması için özel değişikliklere gerek yoktur. Çoğu zaman yerde değillerdir ve bedenlerinde değil zihinlerinde yaşarlar.
“Yaşamsal krizlerde” bu çakranın yetersizliği ortaya çıkar. Orta ya da şiddetli herhangi bir kriz durumunda (tahliye edildiğinizde, banka soygunu, ya da sadece grip olduğunuzda) genellikle çok fazla dikkat gerekir. Öte yandan ilk çakrada aşırı enerji yüklenme belirtileri, aç gözlülük, hırs, sürekli bir şeyler, para biriktirmek ya da çok fazla kilo almak şeklinde görülür.
İlk çakrada meydana gelen dengesizlikleri düzelten, bizi bedenimize ve dünyaya tekrar kavuşturan, güven ve kalıcılık sağlayan çok sayıda yoga pozisyonu vardır. Muladhara Çakra, toprak elementi ile bağlantılı, fiziksel ve duygusal bağlanmayı temsil eden, diğer çakraları temsil eden renklerden daha yavaş bir titreşime sahip kırmızı renk ile bağlantılı bir çarkadır.
Anne ve ben önce ayak ve bacakları uzatıp germeyi sağlayan tüm pozisyonlar için ayakları üzerinde odaklandık. Önce bir, sonra da diğer ayağının altında bir tenis topunu yere bastırarak sürükledi ve ayaklarının “kapı”sını açtı. Ayak parmaklarını uyarmak ve harekete geçirmek için, bacaklarını çapraz yaparak oturdu ve ayağının topukları yere gelecek şekilde elleriyle ayaklarını tuttu. Sonra ayak parmaklarını büküp diz çöktü ve bir dakika öylece oturdu. Bu ısınma hareketlerini takiben bir saat kadar baldırları açma, dizleri germe ve bedenin alt kısmını güçlendirecek ayakta durma pozisyonlarını denedik.
Dizlerimizin arkası gergin ya da sert olduğunda kaçmaya hazırlanıyormuşuz gibi bir durum ortaya çıkar. Anne bacaklarının arkasını Uttanasana (öne doğru eğilip bacakları germe) duruşunda yavaşça gerdiğinde ve Janu Sirsasana (Baştan-Dize Pozisyonu) yerine getirdiğinde karşılığında alacağı ödül, sakinlik, sabır, yavaşlama ve bir yerde kalma isteği olacaktır. Kaslarını gerdiğinde ve dizlerini açtığında güven tazelemiş yaşam yolculuğunda sonraki adımı atmış olacaktır. Dünyaya ve bedenine güvendiğinde korkuları azaldı.
Dersimizin sonunda Anne kendisini artık çok endişeli hissetmedi ve karşılaştığı değişikliklere karşı daha hazır hale geldi.